İnanın cevabını dahi veremeyecek birçok insan var neden mi?
Çünkü,artık insanoglunun hayatın acımasızlığı karşısında hayatla mücadele etmeyi ögrenmiş,bağısıklık kazanmış hatta iş;ne yazıkki tiryakilik yaratmış gibi göürünüyor insan artık hayatın acımasızlığını hissetmek istiyor soludugu her nefeste.. ve kendi benliğini,yaşama amacını bi kenara bırakarak hayatın aacımasızlığı için yaşıyor olmuyor mu sizce de?
İşte hayat öyle türlü türlü oyunlarını önümüze sunuyor neyi seçeceğini tabiki de Başrol oyuncusuna Sana veriyor iyi değerlendir.Hayatla,hayatın hazırladığı oyunu oynamak hoşur tabi doğru kartları oynarsan:)
hee.. doğru kartı oynayamadın mı dert etme kendine mutlak olan bişe var oyunu hayat kazanıyor... Bu tabuyu yıkmanın zamanı geldi,artık birşeyleri kırıp dökmeli hayatın sunduğu aldatıcı oyunları ezip gecebilmeli,asıl yerimiz orası bizim.
Nasıl yapacağız peki?Benim şahşıma munasır nacizane fikirlerimden alın size birkaç nükte;
- Artık yorgunluk belirtilerini atın üzerinizden,yorulmak,çabalamak;yıpranmak için gelmediniz bu dünyaya,hergün birgün daha ölen vucudunuzu diriltin kendinizinde bu hayatın oyunlarına alet etmeyin bunun yerine iradenizle Rest çekin geri alın verdiklerinizi.
- Olumsuzluğa yervermeyin karşılaştığınız olaylarda 'olumsuzluk' hayatın size oynadığı ve belkide insan iradesinin en zayıf noktası olmasından dolayı ona hükmetmesinin en kolay yoludur;böylece insan kapıldığı olumsuzluğu,olumlulaştırabilmek için oyalanır işte bu sırada hayat Başrol oyuncusunun eline oyuncağını vermiştir O'da oyalanıyordur hatta olumlaştıracagına kendi de inanmaktan vazgeçer o olumsuzluğu saece ılımlaştırmaya çalışır.Peki size soruyorum;bu oyunda şuan da kim önde?
- Kendi tabularınızı yıkın,elinizden gelebildiğince.. bunu istememin sebebi tabularınızı yıkıp onlardan caymanız değil sadece O'tabuları yıkıbilmeniz size aslında hayata nekadar geniş yelpazeden bakabildiğinizi göstermesidir
Şuna inanıyorum ki kendi haytımda da varolan birşeydir;bi yerden sonra yorulduğunuzu hissediyorsanız bu çok çabalamanızdandır;bırakın artık hayatla şavaşmayı klişeleşin onunla sevişin,yaşamayı öğrenin işte o zaman tadını alıcaksınız ve öyle ki o kokuyu duyduktan sonra cennet huzurunu işte o an yaşamaa başlıcaksınız.
Hayat acımasız bir düşmandır bazen,sürekli oyunlar oynar ya kaybeder ya kazanır.Bazen de hep ister hepte alır...İlk başta oyun oynamak hoşuna gider,inatlaşırsın fakat bir süre sonra anın kıymetini unutmaya yorulmaya başlarsın ya işte o zaman renkler koyulaşır,göremezsin eskisi gibi zevk alamazsın oyun oynamaktan.Hepimizi yoruyor hayat denen arkadaş.Dur demek lazım,gökkuşağına doğru yürümek zamanıdır;)
YanıtlaSilHep kendimle çelişiyorum biliyorum ama sadece hayata da atmamalı topu,insan da öle deil mi? hoşumuza giden oyunu hep oynamak isteriz sonunu düşünmeden.. velakin o'çok hoşumuza giden oyunu oynarken bile kazanan biz olmayız.Biraz da hayat denen arkadaşın kazanma sebeplerinden biride bu gibi... öyle değil mi?
YanıtlaSil